John, The Expendables 2 filminden tanıdığımız Adkins'in canlandırdığı karakter, uzun bir süre komada kaldıktan sonra nihayet uyanır. Ancak kendine gelir gelmez karısı ve kızının korkunç bir şekilde öldürüldüğünü öğrenir. Bu acımasız saldırı, John'un aklından bir türlü çıkmaz ve gözlerinin önünde sürekli canlanır. Bu trajedinin etkisiyle, ailesini öldüren adamı, yani Jean-Claude Van Damme'ın canlandırdığı Luc Deveraux'yu öldürmeye yemin eder. John intikam yolculuğuna çıktıkça, işler daha da karmaşık hale gelir çünkü UniSol adlı bir organizasyon tarafından takip edilmeye başlar. Deveraux'ya adım adım yaklaşırken, John aynı zamanda Andrew Scott'ın liderliğindeki, genetik olarak güçlendirilmiş savaşçılardan oluşan bir orduyla da yüzleşmek zorunda kalır. Andrew Scott karakteri ise Dolph Lundgren tarafından canlandırılmaktadır. Bu zorlu yolculuk sırasında John, sadece düşmanlarıyla değil, aynı zamanda kendi iç dünyasıyla da mücadele eder. Kendisi hakkında her geçen gün yeni şeyler keşfeder ve bu keşifler, doğru olduğuna inandığı her şeyi sorgulamasına neden olur. John'un bu karmaşık ve tehlikeli dünyada hem gerçeği arayışı hem de intikam yolculuğu izleyiciyi nefessiz bırakacak bir serüvene sürüklüyor.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın