Yönetmenliğini Tim Smit'in üstlendiği filmin Bilim Kurgu filmi olan Kill Switch yani Ölüm Anahtarı, son zamanlarda oldukça popüler olan geçen seneden de bildiğimiz "Hardcore Henry"nin de çekilirken kullanıldığı sanal gerçeklik teknolojisi ile yapılmıştır. Sanal gerçeklik teknolojisi bir çok oyunda gördüğümüz örneğin "Call of Duty" oyununun son serilerinde de bu tarz direk teknoloji kullanılıp izleyicilere sanki oyuncunun gözünden bakıyormuş ve aksiyonu kendileri yaşıyormuş hissi yaşatmıştır. Kill Switch filmindede sürekli denk gelceğimiz bu teknoloji izleyicileri gerçekten heyecanlandırıyor. Konuya gelcek olursak sınırsız enerji arayışına çıkmış bir şirket olan Alterplex Şirketi pararel evrenleri canlandıran bir tür deney yapmaya karar vermiş aynı bu enerjiden faydalanan devasa bir kule inşa etmiştir.
Ancak işler istedikleri gibi gitmemiş ve yaptıkları teknolojinin yarattığı paralel boyutta kendileri gibi bir kuleye sahip olan Echo evreni ile bir çakışma yaşanmış daha iyi bi gelcek vaad ederken tam tersi iki dünyada birbirini yok etmeye başlamıştır. Ancak şirketin elinden hiç bir şey gelmez ve olaylar ardı ardına gerçekleşir depremler,yer kaymaları, insan ölümleri gibi bir çok afet ve ölümler başlamıştır. Yaşanan bu kaosun nasıl çözüleceğine dair fikri olmayan şirket bir pilot ve aynı zamanda fizikçi olan Will Porter ile anlaşma yapmaya çalışarak dünyanın kadernini bu astronotun elinde olduğunu fark edeceklerdir. Anlaşmadan haberdar olan Will iyi bir aile babası olan ve herşeyi iyilik adına yapan bir insandır aynı şekilde gelen teklifide bu şekilde değelendirip iyi birşey yaptığını zannederek şirkete girer başlarda kule veya yapılan işin kötü tarafından haberdar değildir ancak sonra dünya ve bütün insanlığın kaderi onun ellerinde olduğunu öğrenecektir. Felaketin tek çözümü olan Redivider isimli bir kara kutu yu paralel boyut olan Echo ya götürülmesi gerekiyordur. Felakete son vermek için Will kendini feda etmek pahasına da olsa ailesi ve insanlık için bu görevi kabul eder.
enteresan bir yapit. gelecege ait bir enerji dusncesini konu etmis.ayrica aile kavramida öne cikiyor guzeldi
45 dakika kadar ancak tahammül edebildim, sonrasına da geri kapanını ileri sararak üstünkörü bakındım, esasen güzel bir konuydu fakat ne yazık ki gerek vasat oyunculuklarla, gerekse rahatsızlık verici ses ve görsel efektlerle, gerek de sayısız mantık hatalarıyla vasat bir film olmuş, mesela film boyunca yüzlerce kez nefes alıp verme sesi dinliyoruz, içim karardı habire iç çeken nefes sesi duymaktan, ya da bir bomba patlıyor hem görüntüyü bulanıklaştırıyorlar ve hiç bi halt göremiyoruz, hem de sesi boğuklaştırdıkları için sesleri duymak da işkence oluyor, rahatça duyamayıp göremediğim filmden ne keyif alayım ki ben? Film bunun gibi çok sahneyle geçiyor, hele ki mantık hatalarını tek tek yazmaya kalksam yaklaşık olarak filmin kendi senaryosu kadar uzun sürebilir, çünkü nerdeyse her dakikasında anlamsız durumlar var, beğenmediğim bir yapım.
İnsanoğlu kendi eliyle kendi sonunu hazırlıyor.
” Onlara “Yeryüzünde düzeni bozmayın” denildiğinde, “Hayır, biz yalnızca ıslah edenleriz” derler.”
(Bakara Sûresi, 11)
” İnsanların kendi elleriyle yapıp ettikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu; böylece Allah dönüş yapsınlar diye işlediklerinin bir kısmını onlara tattırıyor.”
(Rum Sûresi, 41)