Helen, yeni evlendiği kocasının yaşadığı yer olan Kilronan'a taşındığında, hayalini kurduğu huzurlu yaşama kavuştuğunu düşünür. İlk başta, bu kırsal hayatın sunduğu sakin ortam ve doğal güzellikler onu adeta büyüler. Fakat zamanla, hayatının bu yeni bölümünün beklediği gibi olmadığını fark eder. Bu çiftlikte kocasının annesi Martha ile tanışır. Martha, oğlu üzerinde güçlü bir etkiye sahip olan, otoriter ve manipülatif bir kadındır. Helen, Martha'nın oğluna olan bu aşırı bağlılığının ve kontrolcülüğünün arkasında daha derin ve karanlık bir şeyler olduğunu sezmeye başlar. Filmin ilerleyen dakikalarında, Helen bu huzurlu görünen ailenin yüzeyinin altında yatan karanlık sırları açığa çıkarmaya başlar. Kilronan çiftliği, göründüğünden çok daha tehlikeli bir yer haline gelir. Helen, bu güzel masalın arkasında ölümcül gerçeklerin saklandığını gördüğünde, hem kendisinin hem de yeni doğmuş bebeğinin büyük bir tehlikede olduğunu anlar. Hikaye, gerilim dozu her an artan bir kabusa dönüşürken, Helen'in hayatta kalmak için verdiği mücadele izleyiciyi koltuklarına kilitler. Bu film, izleyiciyi sürekli tetikte tutan, sürprizlerle dolu senaryosu ve etkileyici karakter derinlikleriyle dikkat çeker. Oyunculuk performansları ise hikayenin duygusal yoğunluğunu başarıyla yansıtır, özellikle Helen rolündeki oyuncunun performansı izleyenleri derinden etkiler. Yönetmen, atmosferi başarıyla kurarken, izleyiciyi yer yer tedirgin eden bir gerilim çizgisi yaratmayı da başarır. Klişelerden uzak durarak, özgün ve sürükleyici bir anlatım sunar. Genel olarak, bu film gerilim ve dram sevenler için kaçırılmaması gereken bir deneyim sunuyor.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın