Bir Hint filmi olan "Renklerin Dansı", Hindistan'ın zengin bir ailesinin hikayesini anlatıyor. Filmde, varlıklı ve saygın bir işadamı olan Rajesh, lüks bir yaşam sürdüğü bir malikânede yaşar. Rajesh'in eşi yıllar önce vefat etmiştir ve o zamandan beri yalnızdır. Malikânede çalışan dul hizmetkâr Lakshmi, hayatının geri kalanını hizmetçilik yaparak geçirmiştir. Lakshmi'nin en büyük hayali ise bir gün kendi terzi dükkânını açmak ve el emeği göz nuru kıyafetler dikmektir. Rajesh, zamanla Lakshmi'nin azmine, çalışkanlığına ve hayallerine kapılır. Onun bu hayalini gerçekleştirmek için çok çalıştığını ve her fırsatta dikiş konusunda kendini geliştirdiğini fark eder. Lakshmi, sadece işini yapmakla kalmaz, aynı zamanda malikânede yaşayan herkesin kalbini kazanır. Rajesh, Lakshmi'nin samimiyetine ve içtenliğine hayran kalır ve ona karşı derin bir sevgi beslemeye başlar. Lakshmi de Rajesh'in nezaketine ve yardımseverliğine karşı koyamaz ve zaman içinde ona duyduğu hisler karşılıksız kalmaz. Ancak, toplumun katı kuralları ve sınıf farkları aşklarının önünde büyük bir engeldir. Hem Rajesh hem de Lakshmi hem kendi iç dünyalarında hem de dışarıdan gelen baskılarla mücadele etmek zorunda kalırlar. Bu mücadele, izleyiciyi filmin sonuna kadar sürükleyici bir hikâyenin içinde tutar. Varlıklı bir Hintli olan Rajesh ve terzi olma hayali kuran dul hizmetkâr Lakshmi'nin aşk dolu hikayesi, izleyicilere aşkın ve azmin her şeyin üstesinden gelebileceğini gösteren bir yapım.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın