Yalanların Anası, izleyiciyi derinden etkileyen ve düşündüren bir belgesel. Faslı genç yönetmen Asmae El Moudir, kendi aile geçmişinin karanlık köşelerine ışık tutmak için çıktığı bu yolculukta izleyiciyi de yanına alıyor. Film, El Moudir’in çocukluk yıllarına dair tek bir fotoğrafın varlığı ve bu fotoğraftaki kızın gerçekten kendisi olup olmadığı sorusuyla başlıyor. Yönetmen, Kazablanka'daki mahallesinin el yapımı bir maketini yaparak geçmişe bir kapı aralıyor. Bu maket, sadece bir mekan değil aynı zamanda anıların, sırların ve duyguların da yeniden canlandığı bir sahne haline geliyor. Film boyunca, El Moudir’in annesi, babası ve büyükannesinden dinlediği hikayelerle kendi çocukluk anıları iç içe geçiyor. Yönetmenin her bir adımı, aile sırlarının derinleştiği ve bazen de beklenmedik gerçeklerin gün yüzüne çıktığı bir keşif sürecine dönüşüyor. Film, izleyiciyi sadece bir ailenin değil, aynı zamanda bir toplumun da gizli kalmış yanlarıyla yüzleşmeye davet ediyor. Bu yüzleşmenin, El Moudir için ne kadar zorlayıcı olduğunu görmek, izleyiciyi duygusal bir bağ kurmaya zorluyor. Yalanların Anası, izleyiciyi kendine özgü görsel dili ve samimi anlatımıyla büyülerken, aile bağlarının ne denli karmaşık olabileceğini de gözler önüne seriyor.
Film hakkındaki düşüncelerinizi paylaşın